Alidağ XC Panorama

ctesi tahmin ettiğimiz üzere bulutsuz mavi termikli,
pazar günü ise yine aynı şekilde bulutsuz mavi termikli geçti,

ctesi genellikle hep 2800mt max irtifa oldu ama tomaarzo yakınlarında bir
noktada akın ile birlikte bir dust devil’in üstüne binip bi an için
3300mt’den inversiyonun üzerindeki masmavi gökyüzünü görebilmeyi başardık.

pazar günü ise inversiyon yine 2800-3200mt arasındaydı ama birçok defa
3800mt’lere çıkabildik.

Ctesi günü özay’ın sport2’si ile uçtum, üst limitin 10kg üzerinde olunca
zayıf termiklerde tutunmakta zorlandım ama 6m/s dustdevillere çok güzel
sardırıyo kanat. Bu arada o kanat hiç 50+ yapmamış daha önce onu da halledip
özay’a “50’si içinde” olarak geri teslim ettim kanadını :)

Pazar günü ise yurdaer’in apco lambada’sı ile uçtum, 75. km’lere kadar
rehavet içinde geçen uçuş, bir anda ivme kazandı.
Ben tam akın’ın yanına inmeye hazırlanırken arkadan kaptırmış gelen ziya’yı
görünce, yok artık ben inecem adam üzerimden geçecek, hayatta olmaz deyip
akın’ın termiğiyle yükselmeye başladım, heyhat, o deli ziya nası yaptı etti
geldi beni yakaladı namussuz ! nasıl dönüyor o termikleri anlamıyorum ?!
Baktım olacak gibi değil dedim telsizden bi gözdağı vereyim elemana:
“Olm ziya, termikte geçme beni, glide’da üzerim seni !”. Ben lambadaya
güveniyorum tabii, son termiğe kadar beraber gideriz, son süzülüşte basıp
geçerim, en azından namusu kurtarırız diye hesaplıyorum .. Bu arada ziya
72km’yi geçmiş, gittiği her km yeni DHV1 türkiye rekoruna sayıyo .. Neyse
tam biz gevşedik, fotoğraflar filan çekiyoruz, bi anda arkalardan kopup
gelen bir kanat belirmez mi, 10 km önce indi sandığımız selçuk arkalardan
kopmuş geliyo! şimdi selçukta telsiz yok ya, biz ziyayla ittifak kurduk,
“abi sen sink dön, selçuk termik var sansın gelsin patlasın” diye kumpas
kuruyoz aramızda :) Niyetim ziyayla selçuğu birbirine kırdırıp, son
süzülüşte de ziyayı ekmek şeklinde, heyhat yoldan fazla açılınca kafa
rüzgarına kalıp ziya önce patladı 90.km’de, biz kaldık selçukla başbaşa son
termikte … döeeenn dööennn ve güneş batışıyla birlikte son süzülüşe
geçtik, şimdi o da dhv2 tabii, ben bi yandan irtifa-süzülüş hesabı
derdindeyim, 100+ çıkar mı diye, selçukla ikimiz de full speed, frenleri
bırakmışız eller yanda kamufle rüzgar sürtünmesi artmasın diye, tam siper
bastık gidiyoruz, allahtan hava gayet stabil, türbülans yok, yoksa kanadı
elimize almamız an meselesi ..
Kafa rüzgarı yüzünden 100+’a yetişemeden 96.km’de yolun kenarına indim, ama
100+’ı yukardan gördüm, hemen az ilerdeydi, ühüüüühü ..
Ben selçuk’tan şüpheleniyorum, arkadan gelip bizi gaza getirdi, yarışıp
erken patlayalım diye, hain insan … Yoksa hem arkalara inip yola o kadar
yürüyüp hem de o kadar sırıtmazdı bence :))
Neyse, bari kişisel rekorumuzu tazelemiş olduk, yalnız bu ziya’yı nasıl
ekarte edicez onu bi düşünmemiz lazım yoksa adam sınır tanımıyo yani ..

Bu arada şu kanatsız günümde bana kanadını verip bu güzel uçuşu yapmamı
sağlayan yurdaer’e de teşekkür ederim, abi kanadın 96’sı içinde, boş geri
vermeyeyim dedim :)

Leave a Reply